Borderline (Sınırda) Kişilik Bozukluğu Nedir?
Borderline kişilik bozukluğu en basit tanımıyla kişinin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını etkileyen bir psikiyatrik bozukluktur.
Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler, diğer insanlarla ilişki kurmakta zorlanırlar ve sıklıkla duygusal dengesizlik, öfke kontrol sorunları, düşük özsaygı, kimlik bunalımı, yoğun kaygı, depresyon, yalnızlık ve kendine zarar verme eğilimleri gibi belirtiler gösterirler. Ayrıca ani duygu değişimleri, yoğun duygusal tepkiler, çabuk kızma ve sakinleşme, kendine zarar verme veya intihar düşünceleri gibi duygusal tepkileri kontrol etmekte zorlanırlar.
Borderline kişilik bozukluğunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte biyolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun etkisi olduğuna inanılmaktadır. Maalesef bu durumla alakalı uzun bir süre boyunca aile yaşantıları sorumlu tutulmuştur. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar bu noktada daha dikkatli olunması gerektiğini, tek bir noktadan bakmanın yanlış olacağını ve aile öyküsünün ötesinde pek çok durumun etkili olabileceğini göstermişlerdir.
Tedavi genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi veya her ikisinin birleşimidir ve kişinin semptomlarını hafifletmek ve işlevselliğini artırmak için tasarlanmıştır. Aşağıdaki başlıklar altında sınırda kişilik bozukluğunu daha detaylı inceleyelim.
Borderline Kişilik Bozukluğu (BKB) Neden Olur?
Borderline kişilik bozukluğunun tam nedeni henüz bilinmemektedir; ancak biyolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun etkisi olduğuna inanılmaktadır. Bazı araştırmalar beyindeki yapısal ve işlevsel farklılıkların borderline kişilik bozukluğu gelişimi üzerinde etkili olabildiğini göstermektedir.
Çocuklukta yaşanan bazı olumsuz yaşantılar özellikle duygusal istismar, ihmal ve ayrılık gibi travmatik olaylar borderline kişilik bozukluğu gelişiminde risk faktörü olabilmektedir. Bunun yanı sıra, aile geçmişi ve genetik faktörler de BKB'nin oluşumunda etkili olabilir. BKB olan kişilerin aile üyelerinde de bu bozukluk daha sık görülebilir.
Ayrıca bazı kişilik özellikleri de BKB gelişiminde bir rol oynayabilir. Örneğin; düşük özsaygı, düşük toleranslılık, yoğun duygusal tepkiler ve impulsivite gibi durumlar riskli faktörleri olarak değerlendirilir.
Sonuç olarak, BKB'nin nedeni tam olarak bilinmese de biyolojik, çevresel ve kişilik faktörlerinin bir kombinasyonunun etkili olduğu düşünülmektedir. Tedavide, bu faktörlere göre kişiye özel bir tedavi planı uygulanması önemlidir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Ne Gibi Problemlere Yol Açar?
Borderline Kişilik Bozukluğu (BKB) olan kişiler diğer insanlarla ilişki kurmakta zorlanır ve sıklıkla yoğun duygusal dengesizlik, öfke kontrol sorunları, düşük özsaygı, kimlik bunalımı, yoğun kaygı, depresyon, yalnızlık ve kendine zarar verme eğilimleri gibi belirtiler gösterirler.
BKB olan kişiler, iş hayatlarında veya okulda başarısızlık yaşayabilirler. İlişkilerinde sıklıkla sorunlar yaşarlar, partnerleriyle çatışmalar yaşarlar ve romantik ilişkilerindeki yoğun duygusal tepkileri nedeniyle çabuk ayrılıklar yaşayabilirler. Aynı zamanda arkadaşlarıyla ve aileleriyle de sorunlar yaşayabilirler.
BKB semptomları nedeniyle bu kişilerin işlevselliği etkilenebilir ve günlük aktiviteleri gerçekleştirmekte zorlanabilirler. Kendilerine zarar verme veya intihar düşünceleri gibi ciddi davranışlarda bulunabilirler. Bu nedenle tanı konulması ve ruh sağlığı uzmanları tarafından müdahaleye başlanması elzemdir.
Ruh sağlığı çalışanlarının durum ile alakalı yardım yaklaşımları genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi veya her ikisinin birleşimidir. Süreç içerisinde kişinin semptomlarını hafifletmek ve işlevselliğini artırmak öncelik taşır. Psikoterapi özellikle BKB semptomlarına odaklanan bilişsel-davranışçı terapiler, kişinin duygusal düzenlemesini geliştirmek, düşük özsaygıyı azaltmak ve ilişkilerinde daha iyi bir işlevsellik elde etmek için yardımcı olabilir. İlaç tedavisi ile de yine semptomların yönetiminde yardımcı olunması ve etkilerinin azaltılması hedeflenmektedir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Not: Burada bahsedeceğimiz belirtilerin tanı kritleri olarak algılanmaması gerekmektedir. Bu belirtiler sadece fikir verebilir ve tanı kriterlerinin özet bir kısmıdır. Son zamanlarda bipolar bozukluk ve borderline kişilik bozukluğunun bilinir isimler olması da kişilerin kendilerine veya yakınındaki insanlara bu tanıları koymalarını beraberinde getirmektedir. Tanı aşamasında psikolojik testler kullanılmalı ve bir uzman tarafından son karar verilmelidir.
BKB kişinin duygusal istikrarını kontrol edemediği bir durum olarak tanımlanır. BKB belirtileri, genellikle geniş bir yelpazede ve farklı derecelerde şiddetle görülebilir. Bu belirtiler şunları içerebilir:
Yoğun ve değişken duygusal tepkiler: Örneğin; bir dakika içinde öfkeli, üzgün veya sevinçli olma gibi ani ve yoğun duygu değişimleri.
İlişkilerde istikrarsızlık: İlişkileride değişken ve istikrarsız bir tablo mevcuttur. Kişi sıklıkla sevdikleriyle ani çatışmalar yaşayabilir, kendisini yalnız hissedebilir ve duygusal olarak bağlı hissettiği insanlardan kolayca uzaklaşabilir.
Kimlik bunalımı: Kendilerinin kim olduklarını anlamakta zorluk çekebilirler ve kimlikleri konusunda sürekli olarak belirsizlik hissedebilirler.
Kendine zarar verme davranışları: BKB olan kişiler, kendilerine zarar verme davranışları gösterme eğiliminde olabilirler.
Özsaygı düşüklüğü: BKB olan kişiler, kendileri hakkında olumsuz düşünceler geliştirebilir ve düşük özsaygıya sahip olabilirler.
İmpulsivite: BKB olan kişiler, ani kararlar alabilir ve düşünmeden hareket edebilirler. Bunlar alkol veya uyuşturucu kullanımı, yeme bozuklukları, tehlikeli cinsellik, yoğun para harcama, tehlikeli araba kullanımı gibi çeşitli şekillerde kendini gösterebilir.
Boşluk hissi: BKB olan kişiler sıklıkla duygusal boşluk hissi yaşarlar ve bu boşluğu doldurmak için kendisi ve çevresi için zararlı olabilecek davranışlar sergileyebilirler.
Paranoid düşünceler: BKB olan kişiler, çevrelerindeki insanların kendilerine zarar vermek istediklerine dair yanıltıcı inançlar geliştirebilirler.
Bunlar BKB'nin en yaygın belirtileridir. Ancak, belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve teşhis koymak için bir uzman tarafından değerlendirme yapılması gereklidir.
Borderline Kişilik Bozukluğunun Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Borderline Kişilik Bozukluğu'nun tedavisi özel yaklaşım gerektiren karmaşık bir süreçtir. Tedavi, genellikle birkaç farklı yöntemin bir arada kullanılmasını içerir. Borderline Kişilik Bozukluğu'nun tedavi yöntemleri şunlardır:
Psikoterapi: BKB olan kişilere yardım noktasında en etkili yöntemlerden biri psikoterapidir. Özellikle bilişsel-davranışçı terapi (BDT) veya dialektik davranışçı terapi (DDT) gibi özel terapilerin etkisinin yüksek olduğu, araştırmalarla ortaya konulmaktadır. Bu terapiler, BKB'li kişilerin duygusal düzenleme becerilerini geliştirmelerine, duygusal acıyı azaltmalarına, kendilerini daha iyi anlamalarına ve ilişkilerinde daha istikrarlı hale gelmelerine yardımcı olur.
İlaç tedavisi: BKB tedavisinde ilaç tedavisi, psikoterapi ile birlikte kullanılabilecek bir seçenektir. Antidepresanlar, antipsikotikler ve anksiyolitikler gibi ilaçlar, belirtileri hafifletmeye ve duygu durumunu kontrol altına almaya yardımcı olabilir.
Grup terapisi: BKB olan kişilerin tedavisinde, destekleyici grup terapisi de yararlı olabilir. Bu tür terapilerde, BKB'li kişiler bir araya gelerek benzer zorluklarla karşılaştıkları konuları tartışabilirler. Grup terapisi kişilerin duygusal destek almasına ve birbirlerinden öğrenmelerine yardımcı olur.
Aile terapisi: Aile terapisi BKB'li kişilerin aileleri ile birlikte yapılan bir terapi yöntemidir. Aile terapisi, aile içindeki iletişimi iyileştirmeye ve BKB'li kişinin destek sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilir.
Sanat ve hareket terapileri: BKB tedavisinde sanat ve hareket terapileri, BKB'li kişilerin duygularını ifade etmelerine yardımcı olabilir. Sanat terapisi, resim, heykel veya müzik yapmayı içerebilirken, hareket terapisi, dans veya yoga gibi aktiviteleri kapsar.
BKB özel destek grupları: BKB özel destek grupları, BKB'li kişilerin bir araya geldiği destek gruplarıdır. Bu gruplar, BKB'li kişilerin birbirleriyle bağlantı kurmasına, duygusal destek almasına ve benzer zorluklarla karşılaşan kişilerle paylaşımda bulunmasına yardımcı olabilir.
Not: Bu yöntemlerin kullanımı, kişinin özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre düzenlenmelidir.
Uzman Klinik Psikolog Anıl Demircioğlu
VePsikolog - Online Psikolojik Danışma Platformu
“Sen Adım At, Ben Yanındayım"