Erkeklerde Cinsel İşlev Bozuklukları: Tanılar, Nedenler ve Çözümleri
Bu yazı dikkatinizi çektiğine göre ara ara veya sürekli olarak bir cinsel zorluk yaşıyor olma ihtimaliniz var. Tabii sadece zorluk yaşıyor olmaktan sebepli değil, cinsel hayat hakkında bilgi edinmek ve bununla beraber cinsel yaşantınızı daha keyifli bir hale getirmeyi amaçlıyor da olabilirsiniz. Cinsel hayatınıza yeni bir bakış getirme amacımız var ise öncelikle “cinselliği hayatımızda nasıl deneyimledik, ilk deneyimlerimiz nasıl oldu, ailemiz cinsel eğitim verdi mi veya cinselliğe bakış açıları nasıldı” gibi bir çok soruyu sorarak yaşadığımız durumu irdelemek faydalı olacaktır. Unutmayın, terapi seansları bir nevi dedektiflik yapmaya da benzer ve olaylara bakarak durum hikayesini oluşturmaya, muhtemel senaryolara odaklanmaya çalışırız. Bu sebeple bunu öncelikle sizin de başlatmanız, kendi hayat süreciniz hakkında daha meraklı olmanız yaşadığınız durumları anlamlandırmada büyük fayda sağlayacaktır.
Cinsellik ve cinsel işlev bozuklukları çok geniş bir çerçeveye sahip ve bu sebeple konu hakkında detaylı birçok kaynak bulunabilir. Ben bu yazımda konuyu olabildiğince özet bir halde sunmaya çalışarak kısa bir rehber niteliği taşımasını amaçladım.
Şimdi gelin konuyu başlıklar halinde inceleyelim…
Erkeklerde Sık Görülen Cinsel Sorunlar
1. Sertleşme Sorunları (Erektil Disfonksiyon)
Cinsel ilişki için yeterli sertleşmenin sağlanamaması durumu hemen hemen her erkeğin bir veya birkaç defa deneyimlediği bir durumdur. Bu durumun bir çok basit sebebi (günlük stres, yorgunluk, üzüntü vb.) olabilir ve bir süre sonra bu sebeplerin ortadan kalkmasıyla beraber ereksiyon zorluğu da sona erecektir. Cinsel terapistten yardım alma ihtiyacı, erektil disfonksiyonun sürekli olarak yaşanması durumunda gereklilik haline gelecektir. Bu zorluğun birçok farklı sebebi olmasıyla birlikte en yaygın nedenleri arasında stres, depresyon, diyabet, kalp hastalıkları, hormonal dengesizlikler ve dolaşım sorunları yer almaktadır. Tabii öncelikle bir sağlık kuruluşundan yarım almak önem arz etmekte. Ancak eğer gece sertleşmesi yaşıyorsanız, daha önceden sertleşme ile alakalı zorluk yaşamadıysanız veya bu durum sadece partnerinizle birlikteyken yaşanıyorsa o zaman durumun gerçekleşmesi çok yüksek ihtimal ile psikolojik sebepler kaynaklı olmaktadır.
2. Erken Boşalma (Prematür Ejakülasyon)
Öncelikle erken boşalma durumunun doğal bir süreç olduğunu söylemek lazım. Erkekler doğal yapısı gereği orgazma ulaşmayı hızlıca gerçekleştirmeyi amaçlar. Fakat cinselliğe zamanımızın beklentileri açısından baktığımızda bunun sadece iç güdü ile yapılmadığını, çiftler arasında farklı ihtiyaçların doğduğunu göz önüne alarak ejakülasyonu (boşalmayı) kontrol altında tutmanın ve cinsel birliktelik süresini uzatmanın önemli bir ihtiyaç olduğunu söylememiz gerekir. Boşalmayı kontrol etme zorluğunun ana sebepleri arasında kaygının, yanlış masturbasyon alışkanlıklarının, cinselliği yanlış biçimde öğrenmemizin etkilerinden bahsedebiliriz. Bununla beraber partnere mahcup hissetme ve bunun stresine çözüm arama amaçlı genç yaşlarda, doktor tavsiyesi dışında ilaç kullanımı (cialis, viagra vb.) sorunu çözmekten ziyade daha ileri noktalara taşımaktadır.
Eğer erken boşalma zorlukları yaşıyorsanız kendinizi yalnız hissetmeyin. Bu durum en sık rastlanan cinsel fonksiyon bozukluklarından birisidir ve hayat tarzı değişiklikleri, cinselliğe bakış açımızı yeniden değerlendirmek gibi eylemler ile istenen bir düzene girmek zor olmayacaktır.
3. Geç Boşalma (Ejakülasyon Gecikmesi)
Geç boşalma (ejakülasyon gecikmesi), erkeğin cinsel ilişki sırasında boşalmasının normalden daha uzun sürmesi veya hiç gerçekleşmemesi durumudur. Bu durum, hem kişinin kendisi hem de partneri için fiziksel ve duygusal zorluklara yol açabilir. Bu durum, bu tip bir zorluğu yaşamayan kişiler için avantajlı bir durum gibi algılanıyor olsa da hem kişinin kendisi hem de partneri için fiziksel ve duygusal zorluklara yol açabilir. Psikolojik sebepler arasında yine kaygı, stres, depresyon ve ilişki problemleri ön plana çıkmaktadır. Eğer yaşanan zorluğun temelinde fizyolojik bir zorluk yatmıyorsa psikoterapi ve çift terapisi ile büyük oranda çözüme ulaşılabilmektedir.
4. Cinsel İsteksizlik (Hipoaktif Cinsel İstek Bozukluğu)
Cinsel isteksizlik (hipoaktif cinsel istek bozukluğu), kişinin cinsel aktiviteye karşı kalıcı veya tekrarlayan şekilde düşük bir arzuya sahip olması durumudur. Bu durum eğer belirli bir ilişki içerisinde ortaya çıkıyor ve geçmişte rastlanmamış bir durumsa pek tabii öncelikle çiftler arasında yaşanan problemlere odaklanmak doğru olacaktır. Fakat böyle bir durumda “Hipoaktif Cinsel İstek Bozukluğu” tanısı koymaya da gerek olur mu diye sorgulamak gerekir. Fakat yaşanan zorluk sürekli bir halde kendini gösteriyorsa travmatik deneyimlere odaklanmak daha doğru bir yöntem olacaktır. Bunun dışında cinselliğe bakış açımız, kültürel öğretilerimiz veya daha farklı bir çizgi içerisinde son zamanlarda duygudurumlarımızı anlayıp, aralarında bağlantı olup olmadığını irdelemek faydalı olacaktır. Bu durumun getirdiği hissiyatla “acaba aseksüel miyim?” gibi soruları pek çok danışan kendine sormaktadır. Fakat genellikle bu tarz sorular olayın yarattığı stresten kaçışı temsil etmekte ve doğru ipuçlarından kişiyi uzaklaştırmaktadır. Kendinizle alakalı karar vermeden önce bir ruh sağlığı uzmanına danışmak kesinlikle faydalı olacaktır.
5. Cinsel Ağrı Bozukluğu (Disparoni)
Cinsel ağrı bozukluğu (disparoni), cinsel ilişki sırasında veya sonrasında genital bölgede tekrarlayan ya da sürekli ağrı hissedilmesi durumudur.Kadınlarda daha sık görülen bu durum erkekler için de rahatsız edici olabilmektedir. Bu tip bir durumda öncelikle bir tıp uzmanı desteği almak (üroloji gibi) daha faydalı olacaktır. Eğer bulgular herhangi bir fizyolojik temeli işaret etmiyorsa psikolojik sebepleri aramak faydalı olacaktır. Pek çok farklı sebep ile ortaya çıkabilecek bu zorluk çoğunlukla anksiyete ve cinsel travma ile ilişkilendirilmektedir.
Erkeklerdeki Cinsel İşlev Bozukluğuna Nasıl Tanı Konulur?
Erkeklerde cinsel işlev bozukluğuna tanı konulması için psikolojik muayeneden önce tıbbi geçmişe bakılması, fiziksel muayene yapılması ve laboratuvar testleri uygulanması uygun olacaktır. Bu aşamalar ile birlikte herhangi bir bulguya rastlanmaması durumunda psikolojik değerlendirme ile muhtemel zorluklar tespit edilecektir. Bireysel ihtiyaçlara uygun tanı aynı şekilde bireysel ihtiyaçlara uygun bir tedavi süreci ile devam etmelidir.
Erkeklerde Cinsel İşlev Bozukluğu Tedavisi Nasıl Gerçekleşir?
Tanı koyma aşamasında da olduğu gibi cinsel işlev bozukluğunun tedavisi genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir (ürolog, psikolog, endokrinolog gibi). Eğer durumun tamamen psikoloji ile bağdaştığı düşüncesi hakimse o noktada sadece terapi desteği almak yeterli olacaktır. Terapi süreci içerisinde danışanın yaşadığı zorluğun nasıl temellendiğine bakılarak birçok farklı tedavi süreci gerçekleştirilebilir. Bu süreç içerisinde psikoterapi ile birlikte bazı kaynaklardan destek almak (kitap vb.) veya partnerin desteğini almak sürece olumlu katkılar sağlayacaktır.
Hangi Durumlarda Psikoloğa Başvurulmalıdır?
Hemen hemen herkes cinsel hayatı ile alakalı bazı zorlukları hayatında bir veya birkaç defa yaşamaktadır. Bu zorluklar geçici olduğu sürece büyük bir öneme sahip olmayacaklardır ve bu gibi bir durumda durumun devamlılığının gelmemesi için zorluğun üzerine gitmemek, yaşanan durumu olağan görmek faydalı olacaktır. Fakat yaşanan zorluklar düzenli hale geldiyse, günlük yaşam kalitenizi etkiliyorsa veya partnerinizle ilişkinizde zorluklara yol açıyorsa bir uzmana başvurmanızın faydalı olacağına şüphe yok.
Uzman Klinik Psikolog Anıl Demircioğlu
Instagram: psikologanildemircioglu
VePsikolog - Online Psikolojik Danışma Platformu
“Sen Adım At, Ben Yanındayım"